- ağzını tıkamak
- v. gag, quench
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
ağzını tıkamak — (birinin) sözünü kesmek, susturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıkamak — e, nsz 1) Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak Camına vurdular, açtı, Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı. S. F. Abasıyanık 2) i Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
SAMM — Sağır olmak. * Şişenin ağzını tıkamak. * Katı, sağlam ve sert madde. * Vurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük